![cross [uk] - Türkisch Englisch Wörterbuch](http://asset.tureng.com/images/tureng-logo.png){kind=logo}
| Englisch | Türkisch | |
|---|---|---|
| Trade/Economic | ||
| Trade/Economic | cross [uk] v. | (ödemenin yalnızca banka yoluyla yapılabileceğini göstermek için) çeke iki paralel çizgi çizmek |
| Englisch | Türkisch | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | cross talk [uk] n. | hazırcevaplık |
| Idioms | ||
| Idioms | cross the aisle [uk/canada/australia] v. | rakip partiye geçmek |
| Idioms | cross the aisle [uk/canada/australia] v. | rakip partiyle işbirliği yapmak |
| Idioms | cross the floor [uk/australia/new zealand] v. | kendi partisi aleyhine oy kullanmak |
| Idioms | cross the floor [uk/canada/australia] v. | parlamento'daki rakip kanada geçmek |
| Idioms | cross the floor [uk/canada/australia] v. | parti değiştirmek |
| Idioms | cross as two sticks [uk] adj. | huysuz |
| Idioms | cross as two sticks [uk] adj. | siniri tepesinde |
| Idioms | cross as two sticks [uk] adj. | küplere binmiş |
| Idioms | cross as two sticks [uk] adj. | aksi |
| Transportation | ||
| Transportation | cross-channel [uk] adj. | manş tüneli boyunca seyahat etme |
| Traffic | ||
| Traffic | green cross code [uk] n. | (ingiltere'de) çocukların trafikte karşıdan karşıya güvenli bir şekilde geçmesini sağlayan kurallar |
